hayat şarkısı

kanal d'de yayınlanacak yeni bir saçmasapan dizi.

kadrosu iyi gibi. (bkz: naz elmas) (bkz: ahmet mümtaz taylan)

ilk bölümünden bişey anlamadığım saçma sapan dizi gibi duruyor

onu bunu bilmem de dizide gecen almanya'daki ev şahane.

tayanc ayaydin oldugu icin izlenilecek bir dizi ama o bkm mutfaktaki sisko kiz nedir amk hic yakistiramadim

ahmet mümtaz taylan için bile izlenir aslında ama şu öyle bir geçer zamanki den sonra dönem dizisi furyası çıkması artık insanın canını sıkıyor. (daha önceleri de olabilir yakın tarihte aklıma ilk gelen oydu)

şuan kanal d de yayınlanan dizi . kadrosu iyi ama içerikle alakalı bi fikrim yok

oyuncuların daha önceki rollerinde fark etmediğim kadar bol cevherli olduğunu fark etmemi sağlayan dizidir. birkan'ın dağınık saçlı hali de kendisine oldukça yakışmış.

iyi ki adı hayat şarkısıymış dediğim dizi. bu isme rağmen bu kadar karamsar, olumsuz, hüzünlü, trajik olaylara gebe bir senaryosu varken, ismi daha karamsar olsaydı ülkecek intihar dalgalarına neden olabilirdi galiba. pelin diziye girdiğinden beri ağlamaktan 5 kilo verdi.

pelinin nasıl o kadar kilo verdiğini düşündüren dizi

ya böyle final mi olur ya.mahirin olayı neydi? o kadar şef şef diye şeyaptı ama şef olarak görmüyo muydu asfabsnöddn aydınlatmamaları üzdü beni şahsen.ayrıca neden kötü sonla bitmedi? bi dizi de kötü sonla bitsin be.hep vıcık vıcık mutlu sonlar.bu nal dım.

hayatım boyunca beğendiğim 2-3 diziden biri. hülya ve mahirin muhteşem dostluğu (her ne kadar finalde sarılırken mahirde bi tuhaflık olsa da) çevirdikleri entrikalar, hülyanın deli dolu capcanlı bi karakter oluşu, bayram babanın baba kelimesinin anlamını tam olarak göstermesi, o kalabalık ailenin her şeye rağmen hep birlikte göğüs germesi ve bize o ailenin sıcaklığını hissettirmeleri, kerimin hülyayı her yaptığı kötülüğe rağmen affetmesi, kötülerin bile iyi olduğu (bknz: zeynep) mükemmel bi dizi adını ancak böyle yansıtabilirdi daha ne diyebilirim ki ah bu hayat şarkısı...

sevdiğim nadir dizilerden. üstelik başrol oyuncusu da hemşerim. ne biliyim i̇nsan gururlanıyor 🌼

geçen sene her salı zevkle oturup izlediğim tek diziydi. şimdi aklıma geldi bir bakayım dedim son bölümlerini izleyememiştim düğün dernek olmuş resmen her şeyi kaçırmışım. birkaç videoya bakınca hülya'cığımı ne kadar özlediğimi fark ettim. finallerim bitince boş yapma kotasını bu diziyi en başından izleyerek gerçekleştireceğim. hepsinin oyunculuğu apayrı özel, bir cem vardı sırıtan. ve o geniş aile düzenini her skandala rağmen korumalarıyla sıcacık duygular oluşturuyorlardı. ahh ahh keşke mahir gibi bir dost bayram gibi bir kayınpeder bulsam kerim olmasa da olur.

ya çok saçma benim bu diziye olan sevgim. hele şu saatte hâlâ izliyor olmam.. sınav haftam lan benim, biiir sürü eksik konum hatta EKSİK DERSİM var ya. ben napıyorum? mahkeme sahnesini -şerefsiz Kerim ya ahahah- bayram baba’lı, halalı olan sahnelerii, Mahir’in vedasını filan izliyorum. Kerim’e sinir olmayacağım bir sahne aradım bulamıyorum. adi herif ya. kadının yüzünü bir kere güldürmedin, bir kere içini açamadı lan sana kadın. hep yargıladın, bağırdın dinlemeden. oysaki severken ne kadar tatliş bir insana dönüşüyordun. inanılmaz da yakışıyordunuz Hülya’yla. ne vardı dağ ayılığını azıcık bıraksan entelektüel görünüşlü p*z*v*nk! ayh, sinirlendim ya. neyse bir (bkz: guilty pleasure) için fazla bile yazdım. tekrar izlemeyi ne kadar istesem de, Kerim’i hoş görecek zamanlarım geçti sanırım. yani bi’ kadının bu kadar sevip, çabalayıp bu kadar kötü duruma düşürülemesi.. bilemiyorum altan, sanırım kaldıramam. bak bitireyim dedim bitiremedim. hüseyin de ennnn büyük kötülüğü yaptı sonlara doğru. halbuki başta ne iyiydi ya. dizideki tek adam gibi erkek Mahir sanırım. seviyorum lan seni Mahir <3